Montrö Boğazlar Sözleşmesi'nin önemi

Montrö ile Lozan'da getirilen boğazlar bölgesinin askerden arındırılmış durumu sona erdirilmiş, boğazlar üzerindeki kontrol tamamıyla Türkiye'ye bırakılmıştır.

SİYASET 17.03.2022, 17:47
12
Montrö Boğazlar Sözleşmesi'nin önemi
İstanbul

Dr. Sezercan Bektaş, Rusya-Ukrayna Savaşı ile gündeme gelen Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nin önemini kaleme aldı.

***

Türk boğazlarından geçiş düzeni 1453-1841 arasında Osmanlı Devleti’nin mutlak egemenliği altındayken 1841 yılında akdedilen Londra Boğazlar Sözleşmesi ile Osmanlı Devleti, boğazlar üzerinde barış zamanındaki rejimini tek taraflı iradesi ile düzenleme hakkını yitirmiş; boğazlar uluslararası bir statü kapsamına girmiştir. Bu sözleşmeden sonra sırasıyla Paris (1856), Londra (1871) ve Berlin (1878) antlaşmalarına konu edilen Türk boğazlarından geçiş rejimi, Birinci Dünya Savaşı’nın sonrasında Lozan Boğazlar Sözleşmesi’ndeki düzene geçmiştir. [1]

Lozan Boğazlar Sözleşmesi

Lozan Antlaşması’nda ve ek olarak akdedilen Lozan Boğazlar Sözleşmesi’nde Türk boğazlarından gerek barış gerekse savaş zamanında ticaret gemilerinin, sivil uçakların, savaş gemilerinin ve savaş uçaklarının denizden ve havadan geçiş serbestisi kabul edilmiş; boğazların kıyıları ve kıyıdan itibaren içeriye doğru 15-20 kilometrelik bir bölge, İmralı Adası dışında Marmara Denizi’ndeki bütün adalar ve Ege Denizi’ndeki Semadirek, Limni, İmroz (Gökçeada), Bozcaada ve Tavşan Adaları askersiz hale getirilmiştir. Böylece bu bölge ve adaların silahsızlandırılması ve hatta yerel güvenliği sağlamakla görevli kolluk kuvvetlerinin taşıyabilecekleri silahlarının dahi sınırlandırılması öngörülmüş ve geçişi denetlemek için uluslararası Boğazlar Komisyonu kurulmuştur. [2]

Montrö Sözleşmesi’nin 28. maddesine göre sözleşmenin 20 yıl süre için geçerli olacağı düzenlenmiş olsa da sona erdirmeye ilişkin taraf devletlerden bir bildirim gelmediği için süre uzamıştır. Günümüzde sözleşme kabul edildiği şekliyle halen yürürlüktedir. Ancak sözleşmenin 28/2. maddesine göre boğazlardan geçiş ve ulaşım özgürlüğünün ilkesinin süresiz olduğu düzenlenmiştir.

Sözleşme her ne kadar kendi içerisinde uluslararası garantiler getirmiş olsa da Türkiye’nin güvenliği ve egemenliği için tehlikeler yaratabilecek mahiyetiyle zor koşulları altında imzalanmıştır. Ancak Türkiye kısa bir süre sonra egemenliğini ve güvenliğini tehlikeye atan bu rejimin değiştirilmesi yollarını aramaya başlamıştır. Nitekim 1933’te Japonya’nın Mançurya’ya saldırması, 1934’te Hitler’in Almanya’da Versay Antlaşmasına aykırı olarak zorunlu askerlik sistemini kabul etmesi, 1936 yılında İtalya’nın Habeşistan’ı işgal etmesi karşında Milletler Cemiyeti’nin başarısızlığı kolektif güvenlik sisteminin çökmesine ve uluslararası barışın sürdürülmesinin tehlikeye girmesine sebebiyet vermiş; Türkiye uluslararası konjonktürün verdiği fırsatı diplomatik olarak başarıyla kullanarak Montrö Konferansı’nın toplamasını ve de Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nin yürürlüğe girmesini sağlamıştır. [3]

Montrö Türk boğazlarından geçişte nasıl bir rejim öngörüyor?

Montrö ile Lozan’da getirilen boğazlar bölgesinin askerden arındırılmış durumu sona erdirilmiş, boğazlardan geçişi kontrol etmekle görevlendirilen uluslararası komisyon kaldırılmış, boğazlar üzerindeki kontrol tamamıyla Türkiye’ye bırakılmıştır. Montrö’de düzenlenen geçiş rejimine göre bütün devletlerin ticaret gemilerinin barış zamanı hiçbir sınırlama olmaksızın boğazlardan geçiş serbestliği kabul edilmiş, savaş zamanında ise Türkiye savaşansa veya kendini yakın bir savaş tehlikesi altında hissediyor ise ticaret gemilerinin geçiş serbestisi belirli şartlara bağlamıştır. Savaş gemilerinin geçişinde ise barış zamanında savaş gemilerinin Türk boğazlarından geçişi belirli bir tonajın altındaki gemiler için, yabancı gemi sayısı sınırı, bildirim şartı, gündüz geçişi yapma ve süre sınırı gibi birtakım sınırlamalara tutulurken Karadeniz’e kıyısı olmayan devletlerin büyük savaş gemilerinin geçişi yasaklanmış, kıyıdaş devletlerin büyük savaş gemilerinin de gerekli bildirimleri sağlama, tek başına geçme gibi şartları sağlaması halinde boğazlardan geçmesine izin verilmiştir. Savaş zamanında Türkiye savaşan taraf değil ise tarafsız devletlerin gemileri barış zamanındaki gibi boğazlardan geçebilirken savaşan devletlerin gemilerinin boğazlardan geçmesi yasaklanmıştır. Öte yandan Karadeniz’e kıyısı olan savaşan devletlerin savaş gemilerinin bağlama limanları Karadeniz’de ise bunların limanlarına dönmesi bu yasağın istisnasını teşkil etmektedir. Fakat bu istisna gemilerin sürekli olarak boğazlardan geçiş yapabilmesine imkan tanımamakta yalnızca yasak getirildiğinde Karadeniz dışında olan savaşan devlet gemilerinin boğazlardan geçerek bağlama limanlarına ulaşmalarını sağlamaktadır. Savaş zamanında Türkiye savaşan taraflardan biri ise ya da Türkiye kendini yakın bir savaş tehdidi içerisinde hissediyor ise geçiş rejimi tamamıyla Türkiye’nin inisiyatifine bırakılmakta ve Türkiye kendi güvenliğini sağlayacak şekilde boğazların geçiş rejimini istediği gibi düzenleyebilmektedir.[4]

Sözleşme her ne kadar kendi içerisinde uluslararası garantiler getirmiş olsa da Türkiye’nin güvenliği ve egemenliği için tehlikeler yaratabilecek mahiyetiyle zor koşulları altında imzalanmıştır. Ancak Türkiye kısa bir süre sonra egemenliğini ve güvenliğini tehlikeye atan bu rejimin değiştirilmesi yollarını aramaya başlamıştır.

Montrö Sözleşmesi’nin sonlandırılması yahut değiştirilmesi mümkün mü?

Montrö Sözleşmesi’nin 28. maddesine göre sözleşmenin 20 yıl süre için geçerli olacağı düzenlenmiş olsa da sona erdirmeye ilişkin taraf devletlerden bir bildirim gelmediği için süre uzamıştır. Günümüzde sözleşme kabul edildiği şekliyle halen yürürlüktedir. Ancak sözleşmenin 28/2. maddesine göre boğazlardan geçiş ve ulaşım özgürlüğünün ilkesinin süresiz olduğu düzenlenmiştir.

Montrö Sözleşmesi’nin 29/1. maddesine göre sözleşmenin hükümlerinin değiştirilmesi konusunda taraf devletlerin talepte bulunabilecekleri ve sözleşmenin konferans yoluyla değiştirebileceği düzenlenmiş ve sözleşmenin değiştirilebilmesi için taraf devletlerin oybirliğiyle karar almasının zorunlu olacağı kabul edilmiştir. Ancak istenen değişiklikler sözleşmenin 14. maddesindeki boğazlardan barış zamanında transit geçecek Karadeniz’e kıyısı olan ve olmayan devletlere ait savaş gemilerinin toplam tonaj ve sayılarını düzenleyen hükmü ile sözleşmenin 18. maddesinde yer alan Karadeniz’e kıyısı olmayan devletlerin savaş gemilerinin barış zamanında bu denizdeki toplam tonajlarını ve bu denizde kalış sürelerinin düzenleyen hükümlerinin değiştirilebilmesi için değişiklik talebinin taraf devletlerden en az iki devlet tarafından desteklenmesi gerekmekte olduğu ve toplanacak konferansta karar alınabilmesi için Türkiye’nin yanında Karadeniz’e sahildar devletlerin de olumlu oylarını içeren özel bir çoğunlukla sonuca bağlanması gerektiği düzenlenmiştir. Bu düzenleme, Türkiye’nin olumlu oyu olmadan bu nitelikte bir değişikliğin yapılabilmesini hukuken imkansız hale getirmektedir. Diğer bir ifadeyle bu düzenleme ile dolaylı olarak Türkiye’ye bir veto hakkı tanınmış olmaktadır. [5] Bu hükümler de sözleşmenin Türkiye’nin egemenlik ve coğrafi konumu açısından diplomatik bir zafer olduğunu bize göstermektedir.

Günümüzde sözleşme kabul edildiği şekliyle halen yürürlüktedir. Ancak sözleşmenin 28/2. maddesine göre boğazlardan geçiş ve ulaşım özgürlüğünün ilkesinin süresiz olduğu düzenlenmiştir.

Montrö Sözleşmesi’nin önemi

Montrö, Karadeniz’e kıyısı olan devletler ve kıyısı olmayan devletler arasında kurduğu hassas dengeyle hem uluslararası barışa hem de Türkiye’nin egemenliği ve güvenliğine ilişkin önemli hukuki statüyü korumaktadır. Nitekim bu gerçeklik İkinci Dünya Savaşı sırasında da kendisini göstermiştir. Aynı şekilde günümüzde de Rusya-Ukrayna çatışması sırasında Montrö’nün önemi bir kez daha anlaşılmıştır. Montrö’nün getirmiş olduğu hassas denge konusunda Montrö Konferansına Türk Temsilci Heyeti içerisinde katılan 6. Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk’e göre, “Yerli bir Karadeniz ve Akdeniz devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’nin coğrafyası ve potansiyeli ile dünya siyasetinde, birebir muarız olan kuvvetler karşısında dünya barışını korumak açısından ne denli hayati sorumluluğu olduğunu meydana çıkarmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti, dünya barışını korumak açısından kendisine düşen bu büyük sorumluluğu, elbette kendi gücü yanında bugün geçerli olan Montrö uluslararası sözleşmesinin hükümlerini dikkatle takip ve denetlemekle yürütecektir”. [6] Türkiye’nin bugün de Rusya-Ukrayna Savaşı sırasında Montrö rejimini büyük bir titizlikle ve objektif olarak tatbik etmesi ve savaşın sona ermesine ilişkin diplomatik gayreti dünya barışı için kıymetli ve takdire şayan bir hadise olarak tarihe geçecektir.

***

Yorumlar (0)
15
açık
Namaz Vakti 27 Nisan 2024
İmsak 04:25
Güneş 06:02
Öğle 13:07
İkindi 16:55
Akşam 20:02
Yatsı 21:32
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 34 93
2. Fenerbahçe 33 86
3. Trabzonspor 33 55
4. Beşiktaş 33 51
5. Başakşehir 33 49
6. Rizespor 33 48
7. Kasımpasa 33 46
8. Antalyaspor 33 45
9. Alanyaspor 33 45
10. Sivasspor 33 45
11. A.Demirspor 34 41
12. Samsunspor 33 39
13. Ankaragücü 33 37
14. Kayserispor 33 37
15. Konyaspor 33 36
16. Gaziantep FK 33 34
17. Hatayspor 33 33
18. Karagümrük 33 33
19. Pendikspor 33 30
20. İstanbulspor 33 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 31 69
2. Göztepe 31 63
3. Ahlatçı Çorum FK 31 55
4. Sakaryaspor 31 54
5. Bodrumspor 31 52
6. Kocaelispor 31 52
7. Bandırmaspor 31 47
8. Boluspor 31 47
9. Gençlerbirliği 31 47
10. Erzurumspor 31 42
11. Ümraniye 31 37
12. Manisa FK 31 36
13. Keçiörengücü 31 36
14. Şanlıurfaspor 31 34
15. Tuzlaspor 31 33
16. Adanaspor 31 32
17. Altay 31 15
18. Giresunspor 31 7
Takımlar O P
1. Arsenal 34 77
2. M.City 33 76
3. Liverpool 34 74
4. Aston Villa 34 66
5. Tottenham 32 60
6. M. United 33 53
7. Newcastle 33 50
8. West Ham United 34 48
9. Chelsea 32 47
10. Bournemouth 34 45
11. Brighton 33 44
12. Wolves 34 43
13. Fulham 34 42
14. Crystal Palace 34 39
15. Brentford 34 35
16. Everton 34 33
17. Nottingham Forest 34 26
18. Luton Town 34 25
19. Burnley 34 23
20. Sheffield United 34 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 33 84
2. Barcelona 32 70
3. Girona 32 68
4. Atletico Madrid 32 61
5. Athletic Bilbao 32 58
6. Real Sociedad 33 51
7. Real Betis 32 48
8. Valencia 32 47
9. Villarreal 32 42
10. Getafe 32 40
11. Osasuna 32 39
12. Sevilla 32 37
13. Las Palmas 32 38
14. Deportivo Alaves 32 35
15. Rayo Vallecano 32 34
16. Mallorca 32 31
17. Celta Vigo 32 31
18. Cadiz 32 25
19. Granada 32 18
20. Almeria 32 14