GÖRÜŞ - Değişimi hızlandırmanın önemi: Eş zamanlı kuraklık ve sel tehlikesi

İklim krizi ile birlikte belirli bölgelerde yağışların sıklığı ve şiddetinin artacağını biliyor ve bunu yaşıyoruz. Bu suların depolanması durumunda sel felaketlerinin önlenmesinin yanında yerel su ihtiyacı rahatlıkla karşılanabilir.

GÜNDEM 31.03.2023, 14:07
3
GÖRÜŞ - Değişimi hızlandırmanın önemi: Eş zamanlı kuraklık ve sel tehlikesi
İstanbul

Dr. Baran Bozoğlu, Türkiye'de son dönemde eş zamanlı gerçekleşen kuraklık ve sel felaketlerini ve ne gibi önlemler alınabileceğini Dünya Su Günü vesilesiyle AA Analiz için kaleme aldı.

***

22 Mart Dünya Su Günü'nde bu yılın teması "değişimi hızlandırmak" olarak belirlendi. Geçen seneki tema ise "yeraltı suyunu görünür yapmak" idi. Peki hayatın kaynağı olan, eksikliğinde yaşamımızın mümkün olmadığı suya gerçekten değer veriyor muyuz ve suya değer vermek için değişimi neden hızlandırmalıyız?

Su döngüsü ile bir su molekülü dünya ölçeğinde yolculuğa çıkıyor. Bir su molekülü 100 yıllık yolcuğunda, 98 yılı okyanusta, 20 ayı buzda, 2-3 haftayı göl ve derede ve bir haftadan az zamanı atmosferde geçiriyor. Ne muhteşem bir döngü... Su, tarihtir ve hafızadır.

Birleşmiş Milletler (BM) Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinin altıncısı olan "temiz su ve sanitasyon" hedefine dair ilerleme raporu yayımlandı. Dünya ve ülkemiz ölçeğinde önemli verileri de barındıran bu rapora göre dünyada 2,2 milyar insan, yani dünya nüfusunun yüzde 29'u güvenli içme suyu hizmetinden, dünya nüfusunun yüzde 55'ini kapsayan 4,2 milyar insan ise sağlıklı sanitasyon hizmetinden mahrum. Dünya nüfusunun yüzde 40'ı olan 3 milyar insan, evde su ve sabun ile elini yıkayacak ortama sahip değil. Çoğunluğu yüksek gelirli olan ülkelerin yaklaşık yarısında evsel atık sular uygun şekilde arıtılmıyor. 3 milyar insanın kullandığı suya dair veriler yetersiz. Bu durum, insanların kullandığı su kaynağı çeşitlerinin belirsiz olduğunu ve kirlilik durumlarının bilinmediğini gösteriyor. 2015 yılına göre su verimliliği küresel ölçekte yüzde 4 oranında arttı. Bununla birlikte 2,3 milyar insan su stresi olan ülkelerde yaşıyor. Raporda ülkemizin yüzde 35 oranında güvenli sanitasyon hizmetine erişemediği ve evsel atık suların sadece yüzde 36 oranında uygun şekilde arıtıldığı not ediliyor. Ayrıca ülkemizin temiz su kaynaklarında yüzde 45 oranında bir çekilme var. Su stresimizin ne kadar yüksek olduğu bu orandan da anlaşılıyor. Entegre su yönetimimize ise 100 üzerinden 72 puan verilmiş.

Kuraklık ve seller

İklim değişikliğinin yarattığı krizden en çok etkilenecek bölge, ülkemizin de yer aldığı Akdeniz Havzası. Bu havza içinde en riskli bölge ise Anadolu coğrafyası yani Türkiye. Ülkemizde bir taraftan kuraklığı konuşurken diğer taraftan sel felaketlerinde maddi ve manevi kayıplar yaşıyoruz. Bir çelişki gibi görünen bu durum aslında beklenen bir sonuç. Birçok ulusal ve uluslararası raporda iklim değişikliği ile birlikte şiddetli hava olaylarının sayısında ve etkisinde artış olacağı belirtiliyor. En son yayımlanan Hükümetler Arası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) Altıncı Sentez Raporu'nda da bu olaylara vurgu yapılıyor.

İklim değişikliği her noktada aynı etkiyi yaratmıyor. Yani iklim değişikliğiyle beraber ekstrem hava olaylarının sıklığı ve şiddeti artış gösterecek. Bu olaylar kimi bölgelerde kuraklık etkisi yaratırken kimi bölgelerde ise şiddetli yağışı getiriyor. Bazı bölgelerde ise tüm olaylar bir yıl boyunca birlikte yaşanıyor. Dolayısıyla aslında ortada bir çelişki yok. Öngörülen ve modellenen bir süreci yaşıyoruz. Şanlıurfa'da uzun süre yağışın olmaması ve ardından kısa sürede yoğun bir yağışın olması sel felaketinin şiddetini artırıyor. Toprağın uzun süre kurak kalması yüzey yapısının suyu alt tabakalara geçirecek formunun zayıflamasının yanında, kısa sürede yükün fazla olması suyun hızlıca akışa geçmesine neden oluyor. Kurumuş ve bitkisiz toprak asfalt etkisi yaratıyor. Suyun özgün yapısından kaynaklı çeşitli teknik fiziksel açıklamalar da var kuşkusuz. Ancak asıl odaklanmamız gereken alan, BM Dünya Su Günü temasında belirttiği gibi "değişimin hızlanması" noktasıdır.

Anadolu'nun iç kesimlerinde kuraklık gittikçe artarken kuzey bölgelerimizdeki kır ve kentlerde sellerin yaşanacağını; batıdaki ve güneydeki kentlerimizde deniz seviyesindeki artışla beraber maddi ve manevi kayıpların artacağını; deniz ekosistemindeki değişim ve asitlenmeyle birlikte tür çeşitliliğinde değişikliklerin olacağını biliyoruz. Çeşitli bilimsel modelleme çalışmalarında Avrupa'da deniz seviyesindeki yükselişten en çok etkilenecek kıyı kentlerinin başında İstanbul ve İzmir geliyor. Bu felaketleri çok daha az etkilenerek atlatabiliriz. Dolayısıyla iklim değişikliğine uyum sağlamaya odaklanmalıyız. Gerek IPCC raporunda ve gerekse yukarıda detaylı olarak yüzdelerle aktardığım BM Su İlerleme Raporu'na göre yapılması gerekenleri sıralayabiliriz.

Kayıpları azaltmak için neler yapılabilir?

Öncelikle su kaynaklarımızı korumalı ve kirliliği engellemeliyiz. Atık suları bir su kaynağı olarak değerlendirmeli ve yüzde 4 civarı olan arıtılmış suların peyzaj, tarımsal sulama, sanayi gibi alanlarda tekrar kullanımını artırmalıyız. Kuraklık riskini azaltacak bu önlemlerin yanında, yüzde 70'leri aşan tarımsal sulamadaki su ihtiyacımızı azaltmak için sulama tekniklerimizi değiştirmek ve suyun olmadığı yerlerde sulu tarımdan vazgeçmek önemli adımlar olacaktır. Sel sularını aynı zamanda bir su kaynağı olarak görmeliyiz. İklim krizi ile birlikte belirli bölgelerde yağışların sıklığı ve şiddetinin artacağını biliyor ve bunu yaşıyoruz. Bu suların depolanması durumunda sel felaketlerinin önlenmesinin yanında yerel su ihtiyacı rahatlıkla karşılanabilir. Tabiri caizse krizi fırsata çevirmek, iklim değişikliğine uyum sağlamak amacıyla yer altı suyu depolama çalışmalarına odaklanmak gerekiyor. Jeolojik ve jeofizik çalışmalar yapılarak sel sularının yer altında geniş alanlara depolanması ve kurak dönemlerde bu suların arıtılarak kullanılması mümkün. Bu uygulama kentsel su ihtiyacı için büyük çaplı parklarda, statlarda ve millet parklarında hayata geçirilebilir.

Ağaçlandırmayı artırarak toprağın kurak halini ve toprak kaybını gidermek özellikle Şanlıurfa gibi bölgelerde mümkün. Bunun yanı sıra sellere dair erken uyarı sistemleri oluşturmalıyız. Erken uyarı sistemlerinin birçok kurumumuzun eylem planında var olduğunu ancak uygulamaya henüz geçilemediğini görüyoruz. Örneğin Şanlıurfa'da sokak bazlı erken uyarı yapılmış olsaydı bölgenin daha önceden boşaltılması sağlanarak kayıplar azaltılabilirdi. Havza eylem planlarımızın birçoğunda sel durumunda kentlerde nereleri su basacağı haritalarla belirlenmiş durumda. Günümüzün uydu teknolojisi de çok kısa sürede yağışın kentlerin hangi bölgelerinde sorun yaratacağını tespit edebiliyor. Teknoloji ve bilim bizi iklim krizinden koruma potansiyeli taşıyor. Yeter ki buna odaklanalım. Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir. O halde iklim krizine karşı kayıp ve zararları azaltmak üzere kaçınılmaz olan "değişimi hızlandırmalıyız."

[Dr. Baran Bozoğlu, Hacettepe Üniversitesi Öğretim Görevlisi ve İklim Değişikliği Politika ve Araştırma Derneği Başkanı]

Yorumlar (0)
15
açık
Namaz Vakti 17 Mayıs 2024
İmsak 03:50
Güneş 05:37
Öğle 13:06
İkindi 17:01
Akşam 20:24
Yatsı 22:04
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 36 99
2. Fenerbahçe 36 93
3. Trabzonspor 36 61
4. Başakşehir 36 58
5. Beşiktaş 36 55
6. Kasımpasa 36 52
7. Alanyaspor 36 50
8. Rizespor 36 49
9. Sivasspor 36 48
10. Antalyaspor 36 45
11. A.Demirspor 36 44
12. Samsunspor 36 42
13. Kayserispor 36 41
14. Konyaspor 36 40
15. Ankaragücü 36 39
16. Gaziantep FK 36 38
17. Hatayspor 36 37
18. Karagümrük 36 37
19. Pendikspor 36 36
20. İstanbulspor 36 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 34 75
2. Göztepe 34 70
3. Sakaryaspor 34 60
4. Bodrumspor 34 57
5. Ahlatçı Çorum FK 34 56
6. Kocaelispor 34 55
7. Boluspor 34 53
8. Gençlerbirliği 34 51
9. Bandırmaspor 34 50
10. Erzurumspor 34 44
11. Ümraniye 34 43
12. Manisa FK 34 40
13. Keçiörengücü 34 40
14. Adanaspor 34 39
15. Şanlıurfaspor 34 38
16. Tuzlaspor 34 38
17. Altay 34 10
18. Giresunspor 34 7
Takımlar O P
1. M.City 37 88
2. Arsenal 37 86
3. Liverpool 37 79
4. Aston Villa 37 68
5. Tottenham 37 63
6. Chelsea 37 60
7. Newcastle 37 57
8. M. United 37 57
9. West Ham United 37 52
10. Brighton 37 48
11. Bournemouth 37 48
12. Crystal Palace 37 46
13. Wolves 37 46
14. Fulham 37 44
15. Everton 37 40
16. Brentford 37 39
17. Nottingham Forest 37 29
18. Luton Town 37 26
19. Burnley 37 24
20. Sheffield United 37 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 36 93
2. Barcelona 36 79
3. Girona 36 75
4. Atletico Madrid 36 73
5. Athletic Bilbao 36 62
6. Real Sociedad 36 57
7. Real Betis 36 56
8. Villarreal 36 51
9. Valencia 36 48
10. Getafe 36 43
11. Deportivo Alaves 36 42
12. Sevilla 36 41
13. Osasuna 36 41
14. Las Palmas 36 38
15. Rayo Vallecano 36 38
16. Celta Vigo 36 37
17. Mallorca 36 36
18. Cadiz 36 32
19. Granada 36 21
20. Almeria 36 17