Filistin, Kudüs ve Mescid-i Aksa'yı bekleyen tehlike

Orta Doğu'da 2011 öncesi düzene dönülmesinin ardından, Abraham Anlaşması ile Arapların İsrail ile ilişkileri normalleştirdiği bir ortamda Filistin artık daha da yalnız.

GÜNDEM 19.04.2022, 17:15
12
Filistin, Kudüs ve Mescid-i Aksa'yı bekleyen tehlike
İstanbul

ANALİZ - Prof. Dr. Cengiz Tomar, Ramazan ayında İsrail'in Mescid-i Aksa'da artan saldırılarını ve uluslararası toplumun tepkisizliğini kaleme aldı.

***

Mart sonlarında Akabe'de yapılan zirvede Ürdün Kralı Abdullah, ramazan ayında Filistin'de çıkabilecek olaylara işaret ederek istişarelerde bulunmuştu. Akabinde 27-28 Mart'ta İsrail'in ev sahipliğinde ABD, Mısır, BAE, Bahreyn ve Fas dışişleri bakanlarının katıldığı Negev Zirvesi düzenlendi[1]. İsrail, bu zirvede Arap bakanlardan yeterince uyarı almamış olmalı ki hemen ardından beklenen oldu: Kudüs ve Filistin, her yıl olduğu gibi yine hüzünle dolu bir Ramazan-ı Şerif yaşıyor.

Son üç haftada yapılan saldırılarda 14 vatandaşını kaybeden İsrail, Cenin ve farklı şehirlerde yedi Filistinliyi katletti. Ardından Mescidi-i Aksa'da ibadetlerini yapan Filistinlilere müdahale etti. Mescid-i Aksa'da Filistinlilerin ibadetlerini engellemeye yönelik çabalar ve baskılar da sürüyor. En son sabah namazından sonra İsrailli yerleşimcilerin Mescid-i Aksa'ya düzenleyecekleri baskına imkan sağlamak için, Filistinliler çıkarılmaya çalışıldı ve direnenler darbedildi. Fanatik Yahudilerin bu baskınları düzenli bir hal almaya ve sıklaşmaya başladı.

İsrail'in, Filistin'de yıllardır uyguladığı iki ileri bir geri politikası, Filistin'i adım adım buharlaştırıyor. Bunun için bölge haritasına bakmak yeterli. İsrail yıllardır ileri adımlar atıp, denemeler yaparak tepkileri ölçmekte ve yeterli tepki gelmediğinde daha ileri adımlar atmakta. Şu an da Mescid-i Aksa üzerinde denemelerini yapıyor. 

Filistin artık daha da yalnız

Orta Doğu'da 2011 öncesi eski düzene dönülmesi ve ABD'nin bölgedeki ağırlığını azaltmasının ardından, Abraham Anlaşması ile Arapların İsrail ile ilişkileri normalleştirdiği bir ortamda, Filistin artık daha da yalnız. Dünyanın gözlerini Ukrayna krizine diktiği bir dönemde uluslararası haber ajanslarına düşen, göz yaşartıcı haberlere, Türkiye ve Türk halkı dışında, henüz bir tepki verilmiş değil. Filistin, Kudüs ve Mescid-i Aksa'da tüm acımasızlığı ile süren işgal Türkiye'nin medya kanallarında dahi tam anlamıyla yer bulamıyor. Bırakın tepkiyi henüz uluslararası diplomasinin ne Birleşmiş Milletler (BM) ne Avrupa Birliği (AB) ne İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ne de Arap Birliğinin gündeminde, İsrail karşısında Filistinlilerin yalnızlığı yok. Tıpkı Uygur, Kırım Türkleri ve Hindistan Müslümanlarının yalnızlığı gibi.

Güçlünün haklı, realizm ve realpolitikin hakim olduğu ulus devlet ve uluslararası ilişkiler düzeninde Avrupa'da daha önce Bosnalıların olduğu gibi Ukrayna halkının emperyalist çıkarlar uğruna kurban edilebildiği bir dünyada fazla bir şey beklemek de mümkün değil. İslam dünyası Suriye, Irak, Yemen, Libya, Lübnan, İran ve Mısır'da etnik, ideolojik ve mezhebi sebeplerle birbirleriyle savaşmaktalar; Avrupalıların yüzyıllar önce 30 yıl veya 100 yıl savaşlarında birbirlerini dini ve mezhebi sebeplerle katlettiği gibi. Hala Kudüs fatihi Hz. Ömer ve şehri Haçlıların işgalinden kurtaran Selahaddin Eyyubi'den sitayişle bahseden İslam dünyası, tıpkı Haçlı istilası döneminde olduğu gibi, bölünmüş ve parçalanmış olduğundan derin bir sessizlikle seyretmekte olan biteni. Zaten birkaç on yıl sonra seyredilecek bir Filistin de kalmayacak.

Mescid-i Aksa'da Filistinlilerin ibadetlerini engellemeye yönelik çabalar ve baskılar da sürüyor. En son sabah namazından sonra İsrailli yerleşimcilerin Mescid-i Aksa'ya düzenleyecekleri baskına imkan sağlamak için, Filistinliler çıkarılmaya çalışıldı ve direnenler darbedildi. Fanatik Yahudilerin bu baskınları düzenli bir hal almaya ve sıklaşmaya başladı.

Adım adım gelen işgal

Oysa özellikle 19. yüzyılın sonlarından itibaren -şayet varsa- İslam dünyasının gözleri önünde adım adım cereyan eden işgalin nihai hedefi Kudüs'ü tamamıyla işgal etmek ve Mescid-i Aksa'yı yıkarak yerine kendi ibadethanelerini inşa etmektir. Filistin ve Kudüs'ün son 200 yıllık tarihine baktığımızda bu planlarını adım adım gerçekleştirdiklerini görmekteyiz. 18. yüzyıldan itibaren Osmanlı Devleti'nin zayıflamasıyla paralel olarak Yahudi yerleşimciler bölgeye gelmeye başlamış, Osmanlı idaresi ve özellikle Sultan II. Abdülhamit'in bütün çabalarına rağmen 20. yüzyılın başlarında demografik üstünlüğü ele geçirmişlerdir. 19. yüzyılın ilk yarısında 11 bin civarında olan Kudüs nüfusunun 6 bini Müslüman, 3 bin 500'ü Hıristiyan ve bin 800'ü Yahudilerden oluşmaktaydı. Aynı yüzyılın sonlarında ise 45 bine ulaşan Kudüs nüfusunun 30 bininin Avrupa ülkelerinin pasaportunu taşıyan Yahudilerden olduğu raporlara geçmişti. 1900 yılında 10 bin Müslüman, 10 bin Hristiyan'a karşılık, Yahudi nüfus 35 bine ulaşmıştı. Osmanlı hariciyesi kayıtlarında 2 Aralık 1897 tarihiyle kayıtlı bir raporda Kudüs'ün adeta bir Yahudi beldesi haline geldiği anlatılmaktaydı.[2] Yahudiler Kudüs'te demografik üstünlüğü daha 20. yüzyılın başlarında sağlamışlardı. Osmanlı Devleti'nin yıkılmasından sonraki işgal süreci ise herkesin malumudur.

Şayet uluslararası toplum ve İslam dünyası gerekli tepkiyi göstermezse Mescid-i Aksa'nın da sonu Halil İbrahim Camii gibi olacaktır. Belki de Harem'de ibadet eden Müslümanların İsrail güvenlik güçleri ve yerleşimciler tarafından sürekli tahrik edilmesi böyle bir amaca matuftur. 

Kudüs ve Mescid-i Aksa'nın geleceği

İsrail yönetiminin, Müslümanların kutsal ayı Ramazan-ı Şerif'te bu zorbalıkları yapabilmeleri bile başlı başına bir sorun. Zira İsrail'in, Filistin'de yıllardır uyguladığı iki ileri bir geri politikası, Filistin'i adım adım buharlaştırıyor. Bunun için bölge haritasına bakmak yeterli. İsrail yıllardır ileri adımlar atıp, denemeler yaparak tepkileri ölçmekte ve yeterli tepki gelmediğinde daha ileri adımlar atmakta. Şu an da Mescid-i Aksa üzerinde denemelerini yapıyor. Şayet yeterli tepki gelmediğini görürse önce bir kısmını ardından da tamamını işgal edecek. Son aşama ise Mescid-i Aksa üzerindeki yapıların yıkılması ve kendi mabetlerinin inşası olacak.

Bunun en somut örneği Halil kentindeki Halil İbrahim Camii'ne yapılanlardır. 25 Şubat 1994'te sabah namazı sırasında fanatik bir yerleşimcinin 29 Filistinliyi otomatik silahlarla katledip 125 kişiyi yaralamasının ardından cami dokuz ay süreyle tadilat gerekçesiyle kapatılmış ve açıldığında üçte ikisi havraya dönüştürülerek, cami olarak kalan alana kameralar ve kontrol cihazları yerleştirilmişti. Bugün Müslümanlar camiye zorlukla girerken Yahudiler burada rahatlıkla ayinler düzenliyor.

Şayet uluslararası toplum ve İslam dünyası gerekli tepkiyi göstermezse Mescid-i Aksa'nın da sonu Halil İbrahim Camii gibi olacaktır. Belki de Harem'de ibadet eden Müslümanların İsrail güvenlik güçleri ve yerleşimciler tarafından sürekli tahrik edilmesi böyle bir amaca matuftur. Bir Arap atasözünde söylendiği gibi "ba'de harabi'l-Basra" (Basra'nın harabından sonra), yani iş işten geçmeden evvel Kudüs ve Mescid-i Aksa için bir şeyler yapılmalı.

***

[Prof. Dr. Cengiz Tomar, Ahmet Yesevi Uluslararası Türk-Kazak Üniversitesi Rektör Vekili olarak görev yapmaktadır]

Yorumlar (0)
15
açık
Namaz Vakti 09 Mayıs 2024
İmsak 04:04
Güneş 05:46
Öğle 13:06
İkindi 16:59
Akşam 20:15
Yatsı 21:50
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 35 96
2. Fenerbahçe 35 90
3. Trabzonspor 35 58
4. Başakşehir 35 55
5. Beşiktaş 35 54
6. Alanyaspor 35 49
7. Kasımpasa 35 49
8. Rizespor 35 49
9. Sivasspor 35 48
10. Antalyaspor 35 45
11. A.Demirspor 35 44
12. Samsunspor 35 42
13. Kayserispor 35 41
14. Ankaragücü 35 39
15. Karagümrük 35 37
16. Konyaspor 35 37
17. Gaziantep FK 35 35
18. Hatayspor 35 34
19. Pendikspor 35 33
20. İstanbulspor 35 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 33 72
2. Göztepe 33 69
3. Sakaryaspor 33 57
4. Bodrumspor 33 56
5. Ahlatçı Çorum FK 33 56
6. Kocaelispor 33 55
7. Bandırmaspor 33 50
8. Boluspor 33 50
9. Gençlerbirliği 33 50
10. Erzurumspor 33 44
11. Manisa FK 33 40
12. Ümraniye 33 40
13. Keçiörengücü 33 39
14. Tuzlaspor 33 37
15. Adanaspor 33 36
16. Şanlıurfaspor 33 35
17. Altay 33 9
18. Giresunspor 33 7
Takımlar O P
1. Arsenal 36 83
2. M.City 35 82
3. Liverpool 36 78
4. Aston Villa 36 67
5. Tottenham 35 60
6. Newcastle 35 56
7. Chelsea 35 54
8. M. United 35 54
9. West Ham United 36 49
10. Bournemouth 36 48
11. Brighton 35 47
12. Wolves 36 46
13. Fulham 36 44
14. Crystal Palace 36 43
15. Everton 36 37
16. Brentford 36 36
17. Nottingham Forest 36 29
18. Luton Town 36 26
19. Burnley 36 24
20. Sheffield United 36 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 34 87
2. Girona 34 74
3. Barcelona 34 73
4. Atletico Madrid 34 67
5. Athletic Bilbao 34 61
6. Real Sociedad 34 54
7. Real Betis 34 52
8. Valencia 34 47
9. Villarreal 34 45
10. Getafe 34 43
11. Deportivo Alaves 34 41
12. Sevilla 34 41
13. Osasuna 34 39
14. Las Palmas 34 37
15. Celta Vigo 34 34
16. Rayo Vallecano 34 34
17. Mallorca 34 32
18. Cadiz 34 26
19. Granada 34 21
20. Almeria 34 17