Rusya-Ukrayna geriliminde savaş riski artıyor

Müzakereleri müteakip verilen demeçler Rusya-Ukrayna hattında savaş riskinin hiç olmadığı kadar yüksek olduğunu gösteriyor.

DÜNYA 18.01.2022, 14:57
11
Rusya-Ukrayna geriliminde savaş riski artıyor
İstanbul

SETA Dış Politika Masası Araştırma Asistanı Mehmet Çağatay Güler, yaşanan gelişmeleri AA Analiz Masası için değerlendirdi.

Ukrayna-Rusya krizine dair Cenevre ve Brüksel’de gerçekleşen Rusya-ABD, Rusya-NATO ve Rusya-Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) görüşmelerinin tümü sonuçsuz kaldı. Rusya’nın NATO ve ABD’ye sunduğu güvenlik taslağına ve talep ettiği bağlayıcı garantilere baktığımızda görüşmelerin sonuçsuz kalması şaşırtıcı değil. Ne NATO ne de ABD, Rusya’nın “kırmızı çizgi” argümanıyla üzerlerinde tahakküm kurmasına izin verecek.

Ukrayna’nın NATO’ya alınmayacağına, NATO’nun doğuya doğru daha fazla genişlemeyeceğine, Rus sınırlarına ve yakın bölgelere NATO asker ve silahlarının konuşlandırılmayacağına, NATO’nun 1997 öncesi sınırlarına çekileceğine dair garanti vermek, Avrupa’nın güvenlik mimarisini ve Soğuk Savaş sonrası kurulan düzeni bütünüyle değiştirmek demektir. Söz konusu güvenlik garantileri verildiğinde; Rusya küresel statüsünü ve nüfuz alanını tahkim edeceği gibi ABD, NATO ve Avrupa kurumlarının güvenilirliği ciddi ölçüde zedelenecek ve güç kaybına uğrayacak. Dolayısıyla, söz konusu garantilerin kabul edilmesi baştan beri mümkün görünmüyordu.

Rusya öne sürdüğü güvenlik garantilerine dair yasal bir güvence elde etmediği durumda geri adam atarsa, ciddi bir statü kaybı yaşayacak.

Savaş riski hiç olmadığı kadar yüksek

Diplomatik sürece dair yapılan açıklamalara baktığımızda Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, sabırlarının tükendiğini ve sonsuza dek beklemeyeceklerini ifade etti. Daha önce de Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, kırmızı çizgilerinin Batı tarafından yeteri kadar ciddiye alınmadığını söylemişti. Son görüşmeler sonrasında NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ise temel prensiplerden, toprak bütünlüğünden, egemen haklardan ve açık kapı politikasından kesinlikle ödün verilemeyeceğinin altını çizdi.

Görüşmeleri yürüten Rusya Dışişleri Bakanı Yardımcısı Sergey Ryabkov ise, Rus askeri uzmanların Vladimir Putin’e bazı seçenekler sunmaya başladığını söyledi. Bu demeç, askeri senaryoların gündeme alındığının tüm kamuoyuna ilanı oldu. Özetle, müzakereleri müteakip verilen demeçler, savaş riskinin hiç olmadığı kadar yüksek ve güvenlik tehdidinin son derece ciddi olduğunu gösteriyor.

Batı güvence verip vermeme, Rusya ise operasyon yapıp yapmama ikilemi yaşıyor.

Güvenlik garantilerinde iki argüman öne çıkıyor

Güvenlik garantilerine dair taslağın hazırlandığı günden bu yana iki argüman ön plana çıkıyor. Bunlardan ilki, Rusya’nın söz konusu güvenlik garantilerini kabul edilemez olarak tasarlayıp, Ukrayna’ya yönelik operasyona meşru bir zemin oluşturma arayışında olduğu. Hem ABD hem de NATO ve AGİT’in arzu edilen bağlayıcı garantilere yaklaşımına baktığımızda orta noktanın bulunma ihtimalinin olmadığı görülüyor. Ayrıca, söz konusu garantilerin 2021’in baharında gerçekleşen yığınak sürecinde dile getirilmemesi de önemli. Zira 2021 Ekim ayından bu yana devam eden askeri yığınak aslında bahar döneminde başlayan yığınağın devamı niteliğinde. Bu durum akıllara “Madem Rusya askeri tehdit aracılığıyla tavizler elde etmek istiyor, neden söz konusu garantileri o dönemde gündeme hiç getirmedi?” sorusunu getiriyor.

İkinci argüman ise pazarlık payını çok yüksekten açarak en azından Ukrayna’nın NATO üyeliğinin ve NATO karakolu haline gelmesinin önlenmesini kabul ettirme şeklinde tasarlandığıdır. Her halükarda NATO ve Batı ülkeleri için bir ikilem söz konusu: Ya Rusya’ya istediği verilerek büyük bir siyasi maliyete katlanılacak ya da Rusya’nın Ukrayna’ya müdahalesine tanıklık edilerek ciddi bir güvenlik maliyetine katlanılacak. Bununla beraber, Rusya caydırılamadığı takdirde NATO’nun etkinliği ve statüsü de tartışma konusu haline gelecektir. Günün sonunda her iki durumda da NATO ve ABD’nin üstleneceği önemli siyasi maliyetler ve statü kayıpları olacak.

Cenevre ve Brüksel görüşmelerinde sahadaki gelişmeler

Cenevre ve Brüksel’deki görüşmeler esnasında sahadaki gelişmelere bakarsak, Rusya’nın eş zamanlı olarak askeri tahkimatını artırdığı, lojistik kapasitenin desteklendiği ve açık istihbarat kaynaklarına göre harekatı destekleyecek nitelikte Doğu Askeri Bölgesi'nden Batı Askeri Bölgesi'ne asker kaydırıldığı görülüyor. Mevcut durumda Ukrayna sınırında konuşlanan taktik tabur grubu sayısının 60 civarında olduğu ve ilerleyen günlerde daha da artması bekleniyor. Bununla beraber, bilumum zırhlı araç, savunma sistemi; sayısız tank ve ağır silah, sınır bölgesine konuşlandırılmış durumda. Ukrayna’nın doğu, güney ve kuzey sınır bölgelerine konuşlanan asker sayısının takriben 100 bin olduğu ifade ediliyor.

Diplomasinin sonuçsuz kaldığı ve müzakerelerin devamına yönelik bir iradenin ortaya konmadığı durumda, ilerleyen dönemde karşımıza çıkabilecek üç askeri harekat senaryosundan bahsedebiliriz. İlk olarak, sahadaki mevcut yığınak Dinyeper nehrinin ötesine geçen geniş çaplı bir harekat girişimini lojistik olarak desteklemiyor. Ayrıca, böyle bir ihtimal Rusya için maliyetleri ciddi şekilde arttıracağı gibi insani boyutta da elini zor sokabilir. Nüfusun yoğun olduğu bölgelerde şehir savaşına girmesi düşük olasılık.

İkinci olarak ise, ele geçirilmesi görece daha kolay, arazi şartlarının daha elverişli, lojistik olarak daha uygun ve maliyet olarak daha düşük olan fakat jeopolitik olarak da büyük önem arz eden bazı bölgelere yönelik bir operasyon veya kısmi bir işgal gerçekleşebilir. Bu bağlamda da iki ihtimal söz konusu; yalnızca Donbas bölgesinin hedeflendiği bir operasyon ya da Kırım ve Donbas kara bağlantısının sağlandığı kısmi bir işgal. İlk ihtimal, daha basit, hızlı ve işgali hedeflemeyen bir harekat öngörüsüdür. Her iki ihtimalde de Rusya hem Ukrayna hem de Batı karşısında siyasi emellerini yerine getirebilir ve kırmızı çizgileri bağlamında duruşunu ortaya koyabilir. Ancak ikinci ihtimalde Kırım’ın su problemine çözüm getirilmesi ve Azak Denizi'nde mutlak hakimiyet sağlanması gibi ek jeopolitik kazançlar da söz konusu.

Üçüncü ve son olarak ise, harekatın yalnızca hava unsurları ile gerçekleştirilerek düşük maliyetle Ukrayna’da çok yüksek hasarlara yol açılmasıdır. Böylelikle, ilk aşamada ciddi bir yıkım gerçekleştirilerek Ukrayna halkının direncinin bütünüyle kırılması, korku ve çaresizlik atmosferi oluşturulması hesaplanıyor olabilir. Bununla birlikte Batı’ya “istediğimizi vermediğiniz takdirde yapacaklarımızın başlangıcıdır” mesajı verilerek zorlayıcı diplomasiden etkili bir şekilde istifade edilip kırmızı çizgilerin dayatılması planlanıyor olabilir.

Rusya'nın geri adım atması ne demek?

Sonuç itibarıyla, göz önünde bulundurulması gereken belki de en önemli husus yeni bir savaşın ihtimal dahilinde olduğudur. Ancak ne olacağını önceden kestirmek oldukça zor. Zira her bir senaryonun Rusya için doğuracağı siyasi ve ekonomik maliyetler, karar alıcılar tarafından dikkate alınacaktır. Gerilim öyle bir boyuta ulaşmış durumda ki Rusya öne sürdüğü güvenlik garantilerine (kırmızı çizgilerine) dair yasal bir güvence elde etmediği durumda geri adam atarsa, ciddi bir statü kaybı yaşayacak ve bunun tabiatıyla siyasi maliyetleri olacaktır.

Batı nasıl ki güvence verme ve vermeme hususunda bir ikilem yaşıyorsa, Rusya da operasyon yapmanın ve yapmamanın doğuracağı maliyetler bağlamında bir ikilim içerisinde. Diplomasinin sonuç üretmediği, sahadaki yığınağın ve askeri hareketliliğin her geçen gün arttığı ve gerilimin son derece yüksek olduğu bu dönemde böyle bir ihtimali yok saymak mümkün değil. Özellikle 2008 Gürcistan ve 2014 Ukrayna emsallerine baktığımızda, Rusya'nın olası bir askeri operasyonu olası görünüyor.

Yorumlar (0)
15
açık
Namaz Vakti 07 Mayıs 2024
İmsak 04:05
Güneş 05:48
Öğle 13:06
İkindi 16:59
Akşam 20:14
Yatsı 21:49
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 35 96
2. Fenerbahçe 35 90
3. Trabzonspor 35 58
4. Başakşehir 35 55
5. Beşiktaş 35 54
6. Alanyaspor 35 49
7. Kasımpasa 35 49
8. Rizespor 35 49
9. Sivasspor 35 48
10. Antalyaspor 35 45
11. A.Demirspor 35 44
12. Samsunspor 35 42
13. Kayserispor 35 41
14. Ankaragücü 35 39
15. Karagümrük 35 37
16. Konyaspor 35 37
17. Gaziantep FK 35 35
18. Hatayspor 35 34
19. Pendikspor 35 33
20. İstanbulspor 35 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 33 72
2. Göztepe 33 69
3. Sakaryaspor 33 57
4. Bodrumspor 33 56
5. Ahlatçı Çorum FK 33 56
6. Kocaelispor 33 55
7. Bandırmaspor 33 50
8. Boluspor 33 50
9. Gençlerbirliği 33 50
10. Erzurumspor 33 44
11. Manisa FK 33 40
12. Ümraniye 33 40
13. Keçiörengücü 33 39
14. Tuzlaspor 33 37
15. Adanaspor 33 36
16. Şanlıurfaspor 33 35
17. Altay 33 9
18. Giresunspor 33 7
Takımlar O P
1. Arsenal 36 83
2. M.City 35 82
3. Liverpool 36 78
4. Aston Villa 36 67
5. Tottenham 35 60
6. Newcastle 35 56
7. Chelsea 35 54
8. M. United 35 54
9. West Ham United 36 49
10. Bournemouth 36 48
11. Brighton 35 47
12. Wolves 36 46
13. Fulham 36 44
14. Crystal Palace 36 43
15. Everton 36 37
16. Brentford 36 36
17. Nottingham Forest 36 29
18. Luton Town 36 26
19. Burnley 36 24
20. Sheffield United 36 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 34 87
2. Girona 34 74
3. Barcelona 34 73
4. Atletico Madrid 34 67
5. Athletic Bilbao 34 61
6. Real Sociedad 34 54
7. Real Betis 34 52
8. Valencia 34 47
9. Villarreal 34 45
10. Getafe 34 43
11. Deportivo Alaves 34 41
12. Sevilla 34 41
13. Osasuna 34 39
14. Las Palmas 34 37
15. Celta Vigo 34 34
16. Rayo Vallecano 34 34
17. Mallorca 34 32
18. Cadiz 34 26
19. Granada 34 21
20. Almeria 34 17