Çin'de 17,5 milyon nüfuslu Şıncın kenti Kovid-19 vakaları nedeniyle karantinaya alındı

Pekin

Çin'de artan Kovid-19 vakaları nedeniyle 17,5 milyon nüfuslu Şıncın kentinde karantina ilan edildi, 24 milyon nüfuslu, ülkenin en büyük kenti Şanghay'a ise ulaşım kısıtlaması getirildi.

Guangdong eyaletine bağlı, ülkenin en büyük şehirlerinden Şıncın'da 75 yerel vakanın tespit edilmesinin ardından kentte karantina uygulanmasına karar verildi.

Şıncın Salgın Önleme ve Kontrol Merkezinden (CDC) yapılan açıklamada, kente girişi çıkışlar durdurulurken tüm vatandaşlara üç tur toplu test uygulanacağını bildirdi.

Açıklamada, zorunlu ihtiyaçlara karşılık verenler dışındaki tüm işletmelerin geçici olarak kapatılacağı, salgın kontrol ve koruma görevlerinde çalışanlar dışında kamu kurumlarındaki tüm personelin evlerinden çalışacağı kaydedildi.

Şehir içi otobüs ve metro seferlerinin yanı sıra Omicron varyantı taşıyan vakaların yol açtığı salgın dalgasının yaşandığı komşu Hong Kong Özel İdare Bölgesi'nden kargo seferleri de geçici olarak durduruldu.

Dünyanın en büyük elektronik imalat hizmetleri sağlayıcısı Foxconn Grubu, vakalar nedeniyle kentteki imalat operasyonlarını durdurduğunu açıkladı. Şirket Apple'ın iPhone ve iPad, Amazon'un Kindle, Sony'nin PlayStation 3 ve Microsoft'un Xbox 360 gibi orijinal tasarım cihazlarının kitlesel imalatını yapıyor.

Şanghay'a ulaşım kısıtlaması

Bu arada 41 yerel vakanın kaydedildiği, 24 milyon nüfusuyla ülkenin en büyük kenti Şanghay'a da ulaşım kısıtlaması getirildi.

Kent yönetimi, yaptığı açıklamada, vatandaşlardan gerekli olmadıkça şehri terk etmemelerini isterken, şehirlerarası otobüs seferlerinin geçici olarak durdurulduğunu bildirdi.

Açıklamada, Şanghay'a seyahat etmek isteyenlerin varışlarından 48 saat önce yapılmış Kovid-19 testinin negatif sonucunu bildirmeleri gerektiği kaydedildi.

Son 24 saatte 1437 vaka

Ulusal Sağlık Komisyonundan yapılan açıklamaya göre, Çin ana karasında son 24 saatte 1337'si yurt içi kaynaklı 1437 Kovid-19 vakası tespit edildi.

Yurt içi kaynaklı 895 vakanın görüldüğü Cilin, 92 vaka ile Şandong, 79 vaka ile Guangdong, 60 vaka ile Şaanşi ve 51 vaka ile Hıbey eyaletleri, en fazla yerel vakanın kaydedildiği yerler oldu.

Eyalet statüsünde müstakil yönetime sahip Şanghay şehrinde 41, Tiencin'de 40 ve başkent Pekin'de 6 yerel vakaya rastlandı.

Son 24 saatte yurt dışı kaynaklı 100 vakanın kayıtlara geçtiği Çin'de virüse bağlı can kaybı gerçekleşmedi.

Kovid-19 salgınında ilk vakaların ortaya çıktığı Çin ana karasında bugüne kadar 116 bin 902 vaka tespit edildi, 4 bin 636 kişi hayatını kaybetti.

Yurt içi kaynaklı vakaların görüldüğü bölgenin eyalet ve şehirlerinde salgın kontrol tedbirleri uygulanmaya devam ediliyor.

Hong Kong

Öte yandan Hong Kong'da da Kovid-19'un Omicron varyantına bağlı yerel kaynaklı vakaların yol açtığı "5. dalga" etkisini sürdürüyor.

Sağlık Koruma Merkezinden yapılan açıklamaya göre, kentte son 24 saatte 32 bin 430 Kovid-19 vakası tespit edildi, virüs nedeniyle 190 kişi hayatını kaybetti.

Ayrıca önceki günlerde rapor edilmeyen 74 ölüm daha kayıtlara geçti.

13 bin 335 vakanın sağlık kurumlarınca yapılan PCR testlerinde, 19 bin 95 vakanın ise halka dağıtılan hızlı tanı kitleriyle yapılan antijen testlerinde ortaya çıktığı bildirildi.

Kentte günlük vaka sayısı 9 Mart'ta 58 bini aşarak salgının başından bu yana en yüksek düzeye ulaşmıştı.

Yaklaşık 7 milyon nüfuslu Hong Kong'da salgında bugüne dek 706 bin 877 vaka kaydedildi, 3 bin 993 kişi yaşamını yitirdi. 689 bin 652 aktif vakanın olduğu kentte, sağlık sistemi üzerindeki yük giderek ağırlaşıyor.

"Sıfır vaka" stratejisi

Çin, Kovid-19 vakalarını ortaya çıktığı yerde bastırmayı ve bulaşma zincirini kesmeyi hedefleyen "sıfır vaka" stratejisi uyguluyor. Bu strateji karantina, seyahat kısıtlamaları, toplu testler gibi katı ve geniş ölçekli tedbirleri içeriyor.

Tedbirler, hayatın olağan akışına müdahale ve yarattığı maliyet açısından zaman zaman tartışmalara yol açıyor.

Pekin yönetiminin, bulaşıcılığı yüksek Omicron varyantının ortaya çıkardığı tablo karşısında stratejide değişikliğe gidip gitmeyeceği, dünya ülkeleri koruma tedbirlerini kaldırıp normalleşmeye giderken, salgınla mücadelede nasıl bir yol izleyeceği belirsizliğini koruyor.