Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Altun: Dün nasıl ki medya vesayeti bertaraf edilmişse bugün de bertaraf edilecektir

Altun, Türkiye'nin Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğinde her türden vesayeti bertaraf ettiğini hatırlatarak, "Dün nasıl medya vesayeti tam anlamıyla bertaraf edilmişse bugün de medya vesayeti her nereden gelirse gelsin bertaraf edilecektir." dedi.

GÜNDEM 08.02.2022, 13:51
5
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Altun: Dün nasıl ki medya vesayeti bertaraf edilmişse bugün de bertaraf edilecektir
İstanbul

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı ve Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi iş birliğinde İstanbul'da düzenlenen Ekonomi-Finans Muhabirliği Eğitim Programı'nın açılışında konuştu.

Programın ilkinin, Anadolu Ajansı ve TRT muhabirlerinin katılımıyla gerçekleştirildiğini dile getiren Altun, programın ilerleyen günlerde diğer medya kurumlarında ekonomi ve finans alanında görev yapan muhabirlere yönelik olarak da düzenleneceğini ve daha sonra özellikle iletişim fakültesi öğrencilerini de kapsayacak şekilde genişletilmesinin planlandığını bildirdi.

Fahrettin Altun, uzmanı, "belli bir alanda veya konuda derinleşen, görüş ve becerisi yüksek kimse" şeklinde tanımlayarak, gazeteciliğin de başlı başına uzmanlık gerektiren bir meslek olduğunu ve içerisinde de ayrıca kendine özgü alt uzmanlık alanları barındırdığını söyledi.

Geçmişte gazeteciliğin bir anlamda malumatfuruşluk, "her şeyden az çok malumat sahibi olunan meslek" olarak tarif edildiğini aktaran Altun, değişen dünya ve hızına yetişilemeyen medya ortamında ise gazeteciliğin "bir alanda her şeyi çok bilenlerin mesleği" olarak tanımlanmaya başladığını ifade etti.

"En fazla manipülasyona uğrayan alanların başında ekonomi geliyor"

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Altun, Türkiye'nin bölgesel ve küresel meselelerdeki öncü rolü, etkinliği ve görünürlüğü artıkça, bundan rahatsız olan kesimlerin de varlıklarını daha çok hissettirdiğini belirtti. Altun, şöyle devam etti:

"Türkiye ne zaman ayağa kalksa, kalkınma hamlelerinde bulunsa, ekonomisini güçlendirse, milletin refahını ve huzurunu artırsa, bu ülkenin büyümesine ve gelişmesine tahammül edemeyenler yahut da çıkarları zarar görenler hemen devreye giriyor. Bu süreçte en fazla manipülasyona uğrayan, yalana maruz kalan alanların başında da ekonomi geliyor. Ekonomik verilerin algı operasyonları için çarpıtılmasına, dezenformasyona dayalı içeriklerin kamuoyuna haber diye sunulmasına, böylece ekonomik ve toplumsal hayatımızda tahribat oluşturulmasına ne yazık ki ülkemizde sıklıkla şahit oluyoruz.

Geçmişte manşetleriyle hükümet yıkıp kurmaya yeltenen medya kurumlarını, hepimiz çok iyi hatırlıyoruz. Bugün de milli iradenin temsilcilerine parmak sallayarak ekonomik angajmanları doğrultusunda hizaya çekmeye çalışan kalemleri çok net görüyoruz. Türkiye son 20 yılda Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde demokratik siyasal alana yönelik her türden vesayeti bertaraf etmiştir. Buna medya vesayeti de dahildir. Dün nasıl ki bu medya vesayeti tam anlamıyla bertaraf edilmişse bugün de medya vesayeti her nereden gelirse gelsin bertaraf edilecektir. Esas olan demokratik siyasal alandır, esas olan demokratik siyasal alanda meşru rekabettir, bunun ortamını, koşullarını teminat altına almaktır. Bu ortamı kirletmeye, tahrip etmeye dönük girişimlerin her biri muhteva olarak farklı olsa da mahiyet olarak aynıdır. Dolayısıyla mücadele edilmesi gereken kötücül unsurlardır. Bu yaklaşımla sürece bakıyoruz. Medya vesayetini de bu doğrultuda değerlendiriyoruz. Medya demokratik siyasal alanı güçlendiren bir unsurdur, demokratik siyasal alanda seçilmişler üzerinde vesayet kurarak onları kendi istekleri doğrultusunda yönlendiren bir unsur değildir."

 "Şeamet tellallığı yapanlara kulak asmıyoruz"

Bağımlılığa dayalı küresel ekonomik düzene ve onların içerideki uzantılarına karşı ekonomik bağımsızlık mücadelesinin kararlılık ve başarıyla sürdürüldüğüne işaret eden Altun, "IMF'ye borcumuzu sıfırladığımız gibi tarihimizin en düşük faiz oranlarını yakaladığımız bir dönemde maruz kaldığımız Gezi Parkı vandallığında meselenin elbette ağaç değil, çok açık bir şekilde ekonomimizin güçlü performansı olduğunu hep beraber gördük. Türkiye siyasi tarihi bunun en büyük şahididir. Bu kötücül provokasyonlar ekonomik kurtuluş savaşı verdiğimiz bu dönemde de türlü yalan ve dezenformasyonlarla ülkede ekonomik buhran varmış gibi bir algı oluşturma çabalarıyla devam etti. Ancak biz şeamet tellallığı yapanlara kulak asmıyoruz. Bunların kimler olduğunu da yapmaya çalıştıklarını da çok iyi biliyoruz." diye konuştu.

Fahrettin Altun, şu değerlendirmeleri yaptı:

"Yaptırımlar, kur manipülasyonları ya da finansal spekülasyonlarla ekonomimize çelme takma girişimlerini her defasında boşa çıkardık. Bu çevrelerin operasyonlarına karşı siyasal, ekonomik ve ticari boyutta tüm tedbirlerimizi aldık, bütün adımlarımızı hep ileriyi görerek attık. Biz aynı zamanda ülkemizin maruz kaldığı diplomatik ya da ekonomik bütün saldırılara karşı bir iletişim seferberliğiyle de karşı koymak için gayret sarf ediyoruz. Çünkü Türkiye karşıtı kesimlerin sıklıkla başvurduğu silah, yalan haberler, algı operasyonları, kişilere ve kurumlara yönelik itibar suikastları oluyor. Bizim de bunlara karşı en güçlü argümanlarla karşılık vermemiz bir zarurettir. Keşke sadece pozitif gündemlerle yol alabilsek, keşke sadece pozitif gelişmelerden bahsetsek. Türkiye gündeminin önemli bir kısmı esas itibarıyla pozitif gelişmelerden ibaret. Ne yazık ki sürekli olarak devam eden dezenformasyonla mücadele, ülke çıkarları için kaçınılmaz bir vazife olduğu için ister istemez negatif gündemlerle halleşmek durumunda kalıyoruz. Medya alanında haktan, hakikatten yana olan bütün aktörler için bu bir zorunluluk. Ekonomik bağımsızlık mücadelemizde maruz kaldığımız algı operasyonlarına, dezenformasyona ve kara propagandaya karşı ekonomi ve finans alanında görev yapan muhabirlere, gazetecilere gerçekten büyük bir sorumluluk düşüyor."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Türkiye'nin bir istikrar, yatırım, üretim, istihdam ve refah devletine, adasına dönüşmesi için yeni bir Türkiye ekonomi modelini uygulamaya koyduğunu hatırlatan Altun, "Dünyanın iktisadi parametrelerini ve ülkemizin ortaya koyduğu modeli bu anlamda bilmek, bunları hakkaniyetli bir şekilde kamuoyuna ulaştırmak ekonomi gazeteciliğinin temel prensibi olmak durumundadır. Bu bağlamda, ekonomi ve finans haberciliği, ülkemizin iktisadi atılımlarını kitlelere ulaştırırken, bir yandan da uluslararası medyanın ülkemizle ilgili ekonomik dezenformasyonlarına karşı doğru bilginin taşıyıcısı olmalıdır." diye konuştu.

"Dezenformasyon kampanyalarına müsaade etmeyeceğiz”

Türkiye'nin ekonomik ve finansal algı operasyonlarına, dezenformasyon kampanyalarına en fazla maruz kalan ülke olarak tarihe geçtiğini ifade eden Altun, uluslararası medyanın bir bölümünün de bu süreçte siyasi ve iktisadi gündemlerle Türkiye'ye karşı algı operasyonları ve kara propagandanın taşıyıcı unsuru olduğunu kaydetti.

Türkiye aleyhine çarpıtılmış ve yalan verilerle yapılan "sözümona" habercilik anlayışının artık tahammül sınırlarını aştığının altını çizen Altun, yabancı menşeli kimi basın yayın kuruluşlarının, yayımladıkları haberlerle hedef aldıkları ülkeleri dizayn etmeye çalıştıklarının yadsınamaz bir gerçek olduğunu dile getirdi.

Diğer taraftan yeni dönemde bu dezenformasyon, manipülasyon ve algı yönetimi araçlarına sosyal medyanın da eklendiğine işaret eden Altun, "Sosyal medya bu yönüyle bağımsız bir platform değil, içinde doğrudan siyasi, hatta ideolojik pozisyonları olan aktörlerin, platformların sistematik bir şekilde dezenformasyon kampanyaları yürüttüğü birer aygıta dönüşmüştür. Hangi yol, yöntem ve araçla yapılırsa yapılsın gerçekliği olmayan haberlerle toplumsal ve ekonomik mühendislik ve dizayn girişimleri müsaade edilemeyecek girişimlerdir. Biz bunlara müsaade etmeyeceğiz." ifadesini kullandı.

Türkiye'de son 20 yılda her alanda vizyoner bir bakış açısıyla inşa edilen devlet sistemiyle ülkenin her türlü saldırıya karşı daha dirençli hale getirildiğini vurgulayan Altun, "Dünyanın karşı karşıya kaldığı küresel salgın sürecini başarıyla yöneten sağlık sistemimizin yanında ekonomi, bankacılık ve finans sistemimiz de birbiri ardına yaşanan küresel ekonomik krizlerden en az sarsıntıyla en az etkiyle çıktı. Bu başarının, başta kendi vatandaşlarımıza, sonra da dünya kamuoyuna aktarılması, ülkemize dair doğru ekonomik ve finansal verilerin sunulması ekonomi muhabirlerimizin temel sorumluluğudur." görüşünü paylaştı.

"Türkiye Ekonomi Modeli, basiretli bir yönetim anlayışının yansımasıdır"

Türkiye'nin son yıllarda küresel boyuttaki salgın, terör, göç ve mülteci kaynaklı sorunlara ve finansal problemlere karşı yoğun mesai harcadığına değinen Altun, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Hükümetlerimiz küresel meselelerin çözümünde aktif rol üstlenirken, diplomasinin tüm veçhelerini kullanarak meselelerin insan odaklı ve sulh ile sonuçlanması için yoğun gayret sarf etti. Ancak tüm bunların ötesinde ülkede bir kesim, saydığım bu sorunlar küresel ölçekte değil de sadece ülkemizde yaşanıyormuş algısı oluşturarak ekonomi sayfalarında, televizyon ekranlarında ülkemizi kötülemenin gayretine girdi. Bu yaşanan sorunların küresel sorunlar olduğu ve Türkiye'nin küresel ölçekte bu sorunlardan en az etkilenen ülke olduğu, güçlü bir sosyal devlet yaklaşımıyla vatandaşına hizmet etmeye devam ettiği gerçeği ne yazık ki örtülmeye çalışıldı."

Kur üzerinden oyun kurmaya çalışanlara, "Döviz daha da artacakmış, daha fazla döviz alın" spekülasyonu yapanlara en güzel cevabı 20 Aralık 2021'de Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Türkiye Ekonomi Modeli"ni açıklayarak verdiğini belirten Altun, "Bir oyunu bozdu, yeni bir oyun kurdu. Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu Türkiye Ekonomi Modeli, basiretli bir yönetim anlayışının yansımasıdır, 20 yıllık sürdürülen çabanın bir neticesidir. Bu modelle kısa zamanda kendisini hissettiren başarıyı, yine yetkinliğine ve etkinliğine güvendiğimiz ekonomi muhabirlerimizin yapacakları doğru ve anlaşılır bilgilendirmeyle dünya kamuoyuna duyurulmasını önemsiyoruz." dedi.

Altun, "Yatırımı, istihdamı, üretimi, ihracatı, cari fazlayı esas alan ve odağı büyüme olan yeni Türkiye Ekonomi Modeli'yle inanıyorum ki büyük ve güçlü Türkiye yolculuğumuzda sağlam ve emin adımlarla ilerleyeceğiz. İşte o zaman ekonomi basınının gelişimi de kendisini hissettirecektir. Bu alana yapılacak yatırımların da artacağını göreceğiz. Özel sektörün de bu noktadaki uzmanlaşmayı teşvik edeceğini göreceğiz. Çünkü bir ülkedeki ekonomi haberciliğinin gelişmesinin o ülkenin ekonomisindeki gelişmeyle büyümeyle doğru orantılı olduğunu biliyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Gelişen ve büyüyen ekonomi haberciliği için yetişmiş insan gücüne duyulan ihtiyacın yadsınamayacağına işaret eden Altun, grafikleri ve tabloları anlayan, para hareketlerini yorumlayabilen, ülkenin potansiyellerini, üretim-tüketim alışkanlıklarını bilen ve bunları anlaşılır bir dille kamuoyuna aktarabilen ekonomi muhabirlerinin gazetecilik mesleğinde farklı bir konuma geleceğini söyledi.

Altun, Türkiye'de yatırımların, tasarrufların artması için finansal okur yazarlığın yaygınlaşmasının çok büyük önem arz ettiğini vurgulayarak, finans okur yazarlığının artması noktasında da alan muhabirlerine önemli görevler düştüğünü ifade etti.

Sadece Türkiye'nin ekonomisini bilmenin yeterli olmadığını, uluslararası finans sisteminin nasıl işlediğini kavrayan, yeni iletişim teknolojilerine hakim, analiz yeteneği güçlü, interaktif iletişim kurabilen muhabirlerin ekonomi basınının geleceğinde söz sahibi olacağını belirten Altun, "Manipülasyonlara açık bir alan olan ekonomi muhabirliğinde donanımlı gazetecilerin yetiştirilmesi son derece önemlidir. Her geçen gün büyüyen, gelişen bir ekonomiye sahip ülkemizde ekonomi basınının haber bulma sıkıntısı yaşamadığı hepimizin malumudur. Türk ekonomisinin yarattığı fırsatların, büyümenin ekonomi basınımız tarafından da değerlendirileceğine inanıyorum” diye konuştu.

Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığının basın mensuplarının mesleki gelişimlerine katkı sunmak ve çalışma şartlarını iyileştirmek için birçok faaliyet ve proje gerçekleştirdiğine değinirken, hayata geçirilen Ekonomi-Finans Muhabirliği Eğitim Programı'nın da bu kapsamda yer aldığını, muhabirlere ciddi katkılar sağlayacağını sözlerine ekledi.

"Akademiye de çevirebiliriz"

Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi Başkanı Prof. Dr. Göksel Aşan da kavramlara ne kadar hakim olunursa ve kavramlar ne kadar iyi kullanılırsa karşı tarafa anlatımın kolay sağlanacağını söyledi.

Aşan, programın devamını getirmeyi istediklerini ifade ederek, "Burası bir başlangıç olur, başarılı olursa bunu bir akademiye de çevirebiliriz. 2 günlük eğitimle bitecek bir süreç değil. Eğer bir akademiye çevirebilirsek, ileri eğitimlerini de yapabiliriz. Böyle bir kaynağımız, gücümüz, bilgimiz var. Finans Ofisi olarak her türlü desteği vermeye hazırız. Ortak bir akademinin iyi bir fikir olduğunu düşünüyorum." dedi.

Ekonomi ve finans alanında habercilik yapan veya kariyerini bu alanda ilerletmek isteyen basın mensuplarının yetiştirilmesi ve kamuoyuyla daha etkin, etkili ve doğru haberlerin paylaşılabilmesi amacıyla hayata geçirilen Ekonomi-Finans Muhabirliği Eğitim Programı'nda, iki gün boyunca uzman kişilerce sermaye piyasaları, bankacılık, sigortacılık, katılım finans ile finansal teknolojiler (FinTek) gibi konular detaylı bir şekilde medya mensuplarına anlatılacak.

Yorumlar (0)
15
açık
Namaz Vakti 29 Nisan 2024
İmsak 04:20
Güneş 05:58
Öğle 13:06
İkindi 16:56
Akşam 20:05
Yatsı 21:37
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 34 93
2. Fenerbahçe 34 89
3. Trabzonspor 34 58
4. Başakşehir 34 52
5. Beşiktaş 34 51
6. Kasımpasa 34 49
7. Rizespor 34 49
8. Alanyaspor 34 48
9. Sivasspor 34 48
10. Antalyaspor 33 45
11. A.Demirspor 34 41
12. Kayserispor 34 40
13. Samsunspor 34 39
14. Ankaragücü 34 38
15. Konyaspor 34 36
16. Gaziantep FK 34 34
17. Hatayspor 34 33
18. Karagümrük 33 33
19. Pendikspor 34 30
20. İstanbulspor 34 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 32 72
2. Göztepe 32 66
3. Sakaryaspor 32 57
4. Kocaelispor 32 55
5. Ahlatçı Çorum FK 32 55
6. Bodrumspor 32 53
7. Boluspor 32 50
8. Bandırmaspor 32 47
9. Gençlerbirliği 32 47
10. Erzurumspor 32 44
11. Keçiörengücü 32 39
12. Manisa FK 32 37
13. Ümraniye 32 37
14. Şanlıurfaspor 32 34
15. Tuzlaspor 32 34
16. Adanaspor 32 33
17. Altay 32 15
18. Giresunspor 32 7
Takımlar O P
1. Arsenal 35 80
2. M.City 34 79
3. Liverpool 35 75
4. Aston Villa 35 67
5. Tottenham 33 60
6. M. United 34 54
7. Newcastle 34 53
8. West Ham United 35 49
9. Chelsea 33 48
10. Bournemouth 35 48
11. Wolves 35 46
12. Brighton 34 44
13. Fulham 35 43
14. Crystal Palace 35 40
15. Everton 35 36
16. Brentford 35 35
17. Nottingham Forest 35 26
18. Luton Town 35 25
19. Burnley 35 24
20. Sheffield United 35 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 33 84
2. Girona 33 71
3. Barcelona 32 70
4. Atletico Madrid 33 64
5. Athletic Bilbao 33 58
6. Real Sociedad 33 51
7. Real Betis 33 49
8. Valencia 32 47
9. Villarreal 33 45
10. Getafe 33 43
11. Osasuna 33 39
12. Deportivo Alaves 33 38
13. Sevilla 33 38
14. Las Palmas 33 37
15. Rayo Vallecano 33 34
16. Mallorca 33 32
17. Celta Vigo 33 31
18. Cadiz 33 26
19. Granada 33 21
20. Almeria 33 14