Ayasofya'nın en büyük yer altı yapıları görüntülendi

Sanat ve mimarlık tarihi bakımından dünyanın önde gelen yapılarından biri olarak kabul edilen Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'ne bağlı en büyük yer altı yapılarından olan tüneller, mahzenler, 3 odalı yer altı mezarı ile dehlizler görüntülendi.

GÜNDEM 29.08.2022, 22:13
19
Ayasofya'nın en büyük yer altı yapıları görüntülendi

Aynı bölgede 3 kez inşa edilen Ayasofya'nın altında okuyup keşfedildikçe merak uyandıracak pek çok gizemli mekan bulunuyor.

Doğu Roma İmparatorluğu'nun İstanbul'a yaptığı en büyük kilise olan Ayasofya, bir dünya mirası yapı olarak yıllara meydan okuyor. Tarihçiler tarafından "dünyanın 8. harikası" olarak nitelendirilen yapı, mimarisiyle kendisine hayran bırakıyor.

Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi (FSMVÜ) Mimarlık ve Tasarım Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Fırat Diker, ekibiyle birlikte 1485 yıldır ayakta duran eseri havalandırarak ayakta tutup rutubetten koruyan yer altı tünelleri ve menfezlerinin 2 yıl önce yaptıkları araştırmayla mimari belgelemesini yaptı.

Ayasofya'nın altında ve etrafında toplam uzunluğu yaklaşık 1 kilometreyi bulan tünel ve menfezleri 3 boyutlu görüntüleyen ekibin lideri Prof. Dr. Diker, caminin yanı ve altındaki en büyük yer altı yapılarını AA'ya gezdirdi.

"Ayasofya eşsiz bir yapı"

Diker, AA ekibine ilk olarak caminin kuzeydoğu cephesinin yanında yer alan, M.S. 4. yüzyıl olarak tarihlendirilen yerin 4 metre altındaki 3 odalı tarihi yer altı mezar yapısını gösterdi.

Ardından caminin güneybatısındaki kestane ağacının dibinden inilen, yerin 2 metre altındaki mahzenleri, devamında yer alan tünelleri ve dehlizleri gösteren Diker, Ayasofya'nın eşsiz bir yapı olduğunu söyledi.

Doğu Roma İmparatorluğu'nun İstanbul'a yaptırdığı en büyük kilise olan Ayasofya'nın aynı bölgede 3 kez inşa edildiğini belirten Diker, "Bugüne kadar gelen Ayasofya'nın 532 yılında başlayan inşası 537 yılında tamamlandı. Üçüncü Ayasofya'nın yapımında, yakılarak yıkılmış önceki ahşap çatılı yapılardan farklı olarak, bu yapıda ana mekan, 4 payenin taşıdığı 4 kemer üzerinde, tuğla ile o zamana kadarki en büyük kubbe ve onu 2 yönden destekleyen 2 yarım kubbe ile örtülmüştür." dedi. 

Prof. Dr. Diker, Ayasofya'nın yer üstünde olduğu gibi altında da bir tarihi barındırdığını anlatarak, şöyle devam etti:

"Ayasofya'nın kuzeydoğu cephesinin hemen önünde yer alan mezar yapısı yerin 4 metre altında bulunuyor. 'Hipoje' olarak bilinen bu yapı, Ayasofya'nın inşası sırasında yapılmış olan bir yer altyapısı değil, ondan çok daha önce M.S. 4. yüzyıla tarihlendirilen bir yer altı mezar yapısıdır. Bu yapı Ayasofya civarında bulunabilmiş en eski mimari eserdir. Bu yer altı yapısı sonradan yeniden işlevlendirilmek adına iki ucundan birer menfez bağlanarak diğer yer altı yapılarıyla ilişkili hale getirilmiştir. Erişimi epey zor olan bu yer çok bilinmiyor. 'Hipoje'yi 1946 yılında ilk belgeleyen Ayasofya'nın ilk müze müdürlerinden Muzaffer Ramazanoğlu olmuş. Kültür ve Turizm Bakanlığının geçtiğimiz yıl sonunda burada yürütmüş olduğu temizleme çalışması kapsamında yaklaşık 4 tona yakın moloz, çamur tahliye edildi. Bu çalışmanın daha uzun vadeli bir arkeolojik çalışma sürecinde, Ayasofya'nın diğer yer altı yapılarını da kapsayacak şekilde devam ettirilmesinin çok doğru olacağını düşünüyorum." 

Prof. Dr. Diker, Ayasofya'nın temizlenmeden önce denetimsiz yağmur suyuna maruz kaldığını, balçıkla dolduğundan kötü bir görüntüsü olduğunu belirtti.

Ayasofya'da olduğu gibi İstanbul'daki diğer yer altı yapılarının ilgili kurumların gündeminde olması ve kamusal bilgi olarak sunulmasının önemine işaret eden Diker, bunların araştırılıp belgelenmesinin tarihe ışık tutacağını kaydetti.

"Kestane ağacının kökleri tarihi mekanın tonozunu delerek yapıya inmiş"

Ayasofya'nın kuzeybatı cephesi önündeki bahçenin 2 metre altında mahzen yapılarının bulunduğunu anlatan Diker, "Bu yer altı mekanları, Ayasofya yapısının özgün 'atrium' yani dış avlu yapısının altyapı mekanları. Her ne kadar avlu yapısının üstyapısı artık günümüze kadar intikal etmemiş olsa da altyapısı, bir bakıma altta kalmasından ötürü görünmez olduğundan korunmuş." diye konuştu.

Prof. Dr. Diker, tarihi mekanın bakımsızlık nedeniyle moloz ve toprak dolguyla neredeyse yarısının dolduğunu, yer altı mekanının üzerindeki kestane ağacının köklerinin, yapının tonozunu delerek aşağıya indiğini anlattı.

Bu mekan grubunun muhtemelen Ayasofya'nın her daim ihtiyaç duyduğu, çok fazla ortalıkta gözükmesi istenmeyen malzemelerin depolandığı mahzenler olarak kullanıldığını aktaran Diker, "Dış avlu yapısının altyapısını oluşturan mekanlar da mevcut Ayasofya ile aynı zamanda 6. yüzyıla tarihlendiriliyor. Bu mekanların bilinmesi, korunması, temizlenmesi ve ciddi bir restorasyondan geçmesi anlamlı olacaktır." ifadelerini kullandı.

"Çalışmada amacımız Ayasofya'nın üstyapısı gibi altyapısını da mimari anlamda belgelemek ve mevcut sorunlarının giderilmesine yönelik bir farkındalık yaratmaktı. Çalışmada yaklaşık 1 kilometre uzunluğundaki yer altı yapılarını taradık. Yer altı yapılarının 668 metre uzunluktaki kısmını 3 boyutlu olarak belgeledik. Tıkanıklıktan ötürü cihaz giremeyen yaklaşık 268 metre uzunluğundaki kısmının da ölçümleri el ile yapıldı, erişebildiğimiz tüm yer altı yapılarının haritasını çıkardık. Tüneller birbiriyle bağlantılı. Ancak zaman içerisinde tıkanıklıklardan ötürü bağlantıları kaybolmuş olanlar var. Bunlar adeta Ayasofya'nın hayat damarları gibi. Ancak belki de yüzyıllara dayanan bakımsızlıktan, dolgu ve birikimlerden ötürü yer altı yapıları ilk yapılma amaçlarından uzaklaşmış görünüyorlar. Yer altı yapılarının araştırılması, temizlenmesi, belgelenmesi hem ilgilisi olduğu binanın korunması hem de ilişkili olduğu şehrin diğer yer altı yapılarının ortaya çıkartılması bakımından önemlidir."

"Tünellerin Kız Kulesi, Adalar gibi yerlere uzandığı iddiaları şehir efsanesi"

Prof. Dr. Diker, Ayasofya'nın altındaki tünellerin Kız Kulesi ve Adalar gibi yerlere uzandığı iddialarının bir şehir efsanesi olduğunu dile getirdi.

Bunların herhangi bir bilimsel bulguya dayanmayan, ispatlanması mümkün olmayan iddialar olduğunun altını çizen Diker, "Biz ilgi uyandırmak maksadıyla nesnel zeminlere oturmayan bu tür masalsı kurmacalara vurgu yapılmasındansa İstanbul'un mevcut yer altı envanterinin bilimsel olarak daha çok araştırılmasını, güncel mimari belgelemelerinin yapılmasını ve bu mekanların korunarak hak ettiği ilgiyi görmesini istiyoruz." değerlendirmesini yaptı.

Prof. Dr. Hasan Fırat Diker, Ayasofya'nın yer altı mekanlarının büyük bir kısmının su tesisatı ve havalandırma amacıyla yapıldığını, bunların sadece ilgilisinin su künklerini döşemesine ve arızaları gidermesine imkan verecek nitelikte, dolaşımı zor ve oldukça dar mekanlar olduğunu anlattı.

Buraların ancak bir kişinin sürünüp emekleyerek ilerleyebileceği yerler olduğuna dikkati çeken Diker, şunları kaydetti:

"Bu tünellerde nefes almak bile pek kolay değil. Biz bugün, mezar ve mahzen olarak kullanılmış bu Ayasofya'nın en büyük yer altı yapılarında bile elektrikli aydınlatma sayesinde birbirimizi ve bu mekanları görebiliyoruz. Ayasofya'nın diğer yer altı yapıları tünelleri çok daha dar ve havasız mekanlar. Yapıldıkları zamanı düşündüğünüzde insanların bu karanlık mahallerde dolaşımının ne kadar zor olduğunu ve başka bir amaç için kullanılmasının da pek mümkün olmadığını anlayabiliriz. Dolayısıyla Ayasofya ile beraber inşa edilmiş bu yer altı yapılarının su tedariki, yağmur suyunu tahliye etmek, havalandırma ve depolama dışında bilinen başka bir kullanımı söz konusu değil."

Yorumlar (0)
15
açık
Namaz Vakti 20 Nisan 2024
İmsak 04:38
Güneş 06:12
Öğle 13:08
İkindi 16:53
Akşam 19:55
Yatsı 21:22
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 32 87
2. Fenerbahçe 32 85
3. Trabzonspor 32 52
4. Beşiktaş 33 51
5. Rizespor 32 48
6. Başakşehir 32 46
7. Kasımpasa 32 46
8. Sivasspor 32 44
9. Antalyaspor 32 42
10. Alanyaspor 32 42
11. A.Demirspor 32 40
12. Samsunspor 32 38
13. Ankaragücü 33 37
14. Kayserispor 32 37
15. Konyaspor 32 36
16. Hatayspor 32 33
17. Gaziantep FK 32 31
18. Karagümrük 32 30
19. Pendikspor 32 30
20. İstanbulspor 32 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 30 68
2. Göztepe 30 60
3. Kocaelispor 30 52
4. Ahlatçı Çorum FK 30 52
5. Sakaryaspor 30 51
6. Bodrumspor 30 49
7. Boluspor 30 46
8. Bandırmaspor 30 46
9. Gençlerbirliği 30 44
10. Erzurumspor 30 41
11. Manisa FK 31 36
12. Keçiörengücü 30 36
13. Şanlıurfaspor 30 34
14. Ümraniye 30 34
15. Tuzlaspor 30 32
16. Adanaspor 30 32
17. Altay 31 15
18. Giresunspor 30 7
Takımlar O P
1. M.City 32 73
2. Arsenal 32 71
3. Liverpool 32 71
4. Aston Villa 33 63
5. Tottenham 32 60
6. Newcastle 32 50
7. M. United 32 50
8. West Ham United 33 48
9. Chelsea 31 47
10. Brighton 32 44
11. Wolves 32 43
12. Fulham 33 42
13. Bournemouth 32 42
14. Crystal Palace 32 33
15. Brentford 33 32
16. Everton 32 27
17. Nottingham Forest 33 26
18. Luton Town 33 25
19. Burnley 33 20
20. Sheffield United 32 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 31 78
2. Barcelona 31 70
3. Girona 31 65
4. Atletico Madrid 31 61
5. Athletic Bilbao 32 58
6. Real Sociedad 31 50
7. Valencia 31 47
8. Real Betis 31 45
9. Villarreal 31 39
10. Getafe 31 39
11. Osasuna 31 39
12. Las Palmas 31 37
13. Sevilla 31 34
14. Deportivo Alaves 31 32
15. Mallorca 31 31
16. Rayo Vallecano 31 31
17. Celta Vigo 31 28
18. Cadiz 31 25
19. Granada 32 18
20. Almeria 31 14