Antalya Diplomasi Forumu: Endişe çağında diplomasiyi yeniden kodlamak

Dünya siyasetinin dönüştüğü ve mevcut uluslararası sistemin bunu taşımaya müsait olmadığı meselesi Antalya Diplomasi Forumu'nda öne çıkan en önemli başlıktı.

GÜNDEM 13.03.2022, 19:23
3
Antalya Diplomasi Forumu: Endişe çağında diplomasiyi yeniden kodlamak
İstanbul

Prof. Dr. Murat Yeşiltaş, Antalya Belek Turizm Bölgesi'ndeki NEST Kongre Merkezi'nde düzenlenen ve Anadolu Ajansının (AA) "Global İletişim Ortağı" olduğu, 17'si devlet ve hükümet başkanı, 80'i bakan olmak üzere 75 ülkeden katılımcının bir araya geldiği Antalya Diplomasi Forumu'nu ve burada öne çıkan başlıkları AA Analiz için kaleme aldı.

Uluslararası sistemin zorlu bir sınamayla karşı karşıya kaldığı, diplomasinin çözüm değil zaman kaybı olarak görüldüğü, kurbanın saldırgan karşısında korunamadığı ve silahların daha fazla gündemde olduğu bir dönemde "diplomasiyi yeniden düşünmek" hiç bu kadar anlamlı olmamıştı. Bu yıl ikincisi düzenlenen Antalya Diplomasi Forumu tam da böylesi bir dönemde gerçekleşti.

Türk dış politikasının son dönemde gösterdiği aktif rolün tahkim edilmesi için ADF gibi bir platforma ihtiyaç fazlasıyla vardı. Herkesin büyük soruların peşinde yeniden koşmaya başladığı bir dönemde bu tür platformların neden bir zorunluluk olduğu yeniden anlaşılmış durumda.

"Diplomasiyi Yeniden Kodlamak" ana temasıyla yapılan bütün tartışmalar istisnasız herkesin bir değişim arzusu içinde; fakat aynı zaman büyük bir endişeye sahip olduğunu gösteriyor. Küçük sorulardan büyük sorulara hızlı bir dönüşüm yaşandığı hemen her köşede yapılan ayak üstü sohbetlerin ağırlık merkezini oluşturuyordu forumda. Antalya Diplomasi Forumu bu bakımdan ilginç bir zamanlamaya sahipti.

Ortak söylem: Uluslararası sistemde reform çağrısı

Dünya siyasetinin dönüştüğü ve mevcut uluslararası sistemin gelinen noktada bunu taşımaya müsait olmadığı meselesi ADF'de öne çıkan en önemli başlıktı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açılış konuşmasında üstünde ağırlıklı olarak durduğu asıl konu da aslında buydu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, uzun zamandır Türkiye üzerinden bir reform çağrısında bulunuyor. "Dünya Beşten Büyüktür" mottosuyla yerleşik bir söylemsel bütünlük de gösteren bu politika artık daha fazla ülke tarafından dile getiriliyor.

Dünyayı salt askeri konulara ve büyük güç siyasetinin anarşik doğasına teslim etmekten uzaklaşmanın tek yolu bu anlamda diplomasiyi yeniden kodlamak; tam da ADF'de yapılan birçok farklı sorgulama teşebbüsleri gibi.

Rusya'nın Ukrayna işgaliyle birlikte bu reformun bir tercih değil, zorunluluk olduğu anlaşılmış durumda. Zira BM krizleri önleme ve kurban devletleri saldırgan devletler karşısında; tıpkı Millet Cemiyeti'nin koruyamadığı gibi koruyamıyor. Daha da kötüsü ise Güvenlik Konseyi'ne sıkışan bir uluslararası istikrar ve barış durumu söz konusu. Sistemin merkezinde yer alması gereken BM sistemin periferisinde ilgisiz bir aktöre dönüşmüş durumda. ADF bu yönde sıklıkla yapılan vurguların yer aldığı konuşmalarla doluydu. Avrupalı ülkelerden Afrika'da yer alan ülkelere neredeyse ortak söylem sistemik sorunların üstesinden gelinmesini sağlayacak bir reformun hayata geçirilmesi.

Diplomasinin kodlarını yeniden yazmak gerekiyor

İkincisi ise mevcut kavramların içinden geçtiğimiz dönemi anlamak için yeterli olmaması. Bunun iki temel nedeni var. İlki uluslararası ilişkileri teşkil eden kavramların hemen hepsinin tartışmalı kavramlar olması. Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov'un "Rusya, Ukrayna'yı işgal etmedi; savaşı Rusya başlatmadı" şeklindeki ADF marjında yaptığı basın toplantısı bu kavramsızlığın ve kavramsal muğlaklığın kristalize olmuş halini yansıtıyor. Haklı savaş, güvenlik, demokrasi, liberal düzen, uluslararası ve daha birçok kavram ya tartışmalı ya da devletler ve diğer aktörler tarafından kötüye kullanılıyor. Böyle olunca kim kurban kim saldırgan; kim haklı kim haksız gibi temel sorular anlamını tamamen yitiriyor.

Kavramsal sorunlarımızın ikinci boyutunu ise içinden geçilen dönemin karakterine yönelik kavram setlerimiz oluşturuyor. Vekalet savaş, melezlik, bir aradalık, muğlaklık, bilgi savaşları, propaganda, hakikat sonrası gibi birçok kavram günümüz uluslararası siyasetinin tefrik edici kavramları olarak sıklıkla başvurulanlar arasında yer alıyor. Tam da bu noktada geleneksel diplomasinin kodlarını yeniden yazma ihtiyacı ortaya çıkıyor. ADF bu açıdan da ilginç bir temel sağlamış durumda. Diplomasinin aktörleri, diplomasinin süreçleri, diplomasinin araçları ve diplomasinin hedeflerini yeniden düşünerek yeniden tanımlamak gerekiyor.

Devletten topluma hatta bireye, dışişleri bakanlarından çoklu aktörlere, müzakereden teknolojiye, kolaylaştırmaktan arabuluculuğa, birincil diplomasiden ikincil diplomasiye ve en önemlisi de "siyaseten doğrucu" olmaktan gerçek bir önleyici diplomasiye olan ihtiyaç gerçek diplomasinin doğasını oluşturmak zorunda. Dünyayı salt askeri konulara ve büyük güç siyasetinin anarşik doğasına teslim etmekten uzaklaşmanın tek yolu bu anlamda diplomasiyi yeniden kodlamak; tam da ADF'de yapılan birçok farklı sorgulama teşebbüsleri gibi.

ADF yerel ile küreseli bir araya getirdi

Üçüncüsü ise çok kültürlülük meselesi. Diplomasiyi küreselden yerele indirmek ile yereldeki dili küresele taşımak arasında küresel olanın lehine gelişen bir durum söz konusu. ADF'nin önemli misyonlarından biri de küresel ile yerel olanı, çok gelişmiş ile az gelişmişi, doğu ile batıyı, kuzey ile güneyi bir arada tutan bir tartışma ortamı sunma potansiyeline sahip olması. Bugüne kadar alışık olduğumuz üstenci jeopolitik dilin ve küresel patronajlığın şemsiyesi altında olmak yerine, demokratik bir jeopolitik dilin kurulabileceğinin mümkün olduğunu gösterme, bu bakımdan ADF'nin potansiyelini gösteriyor. Katılımcıların bu renk ve çeşitliliği yansıtması ADF'nin bundan sonra da en önemli öncelikleri arasında yer almalı.

Dördüncü ve son nokta ise endişe psikolojisinin ağırlıklı bir ruh hali olması. ADF'de yapılan birçok tartışma adeta bu ruh halini yansıtan bir hava sunuyordu. Kovid-19 salgını zaten bu endişeli gelecek tasavvurunun ve ruh halinin yerleşik bir hal almasına neden olmuştu. Muhtemelen Rusya'nın Ukrayna işgali ve uluslararası kurumların buna seyirci kalması bu endişe halinin yeniden nüksetmesine neden oluyor. Bu durum, artık bireysel ve toplumsal-sosyolojik olmaktan çıkarak, küresel bir jeopolitik endişeye dönüşmüş durumda. Katılımcıların arasında yer alan öğrencilerle yapılan sohbetlerde de bu endişe hali açık bir şekilde görülebiliyor.

Türk dış politikasının son dönemde gösterdiği aktif rolün tahkim edilmesi için ADF gibi bir platforma ihtiyaç fazlasıyla vardı. Herkesin büyük soruların peşinde yeniden koşmaya başladığı bir dönemde bu tür platformların neden bir zorunluluk olduğu yeniden anlaşılmış durumda. Emeği geçenlere sonsuz teşekkürler.

***

[Prof. Dr. Murat Yeşiltaş, Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi]

* Makalelerdeki fikirler yazarına aittir ve Anadolu Ajansının editöryal politikasını yansıtmayabilir.

Yorumlar (0)
15
açık
Namaz Vakti 29 Mart 2024
İmsak 05:18
Güneş 06:45
Öğle 13:14
İkindi 16:45
Akşam 19:32
Yatsı 20:54
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 30 81
2. Fenerbahçe 30 79
3. Trabzonspor 30 49
4. Beşiktaş 30 46
5. Kasımpasa 30 43
6. Başakşehir 30 42
7. Rizespor 30 42
8. Antalyaspor 30 41
9. A.Demirspor 30 39
10. Alanyaspor 30 39
11. Sivasspor 30 38
12. Samsunspor 30 36
13. Kayserispor 30 36
14. Ankaragücü 30 33
15. Hatayspor 30 33
16. Konyaspor 30 33
17. Gaziantep FK 30 31
18. Karagümrük 30 30
19. Pendikspor 30 29
20. İstanbulspor 30 13
Takımlar O P
1. Eyüpspor 27 64
2. Göztepe 27 56
3. Sakaryaspor 27 47
4. Ahlatçı Çorum FK 27 45
5. Kocaelispor 27 45
6. Bodrumspor 27 44
7. Boluspor 27 43
8. Bandırmaspor 27 41
9. Gençlerbirliği 27 40
10. Erzurumspor 27 37
11. Ümraniye 27 33
12. Keçiörengücü 27 32
13. Manisa FK 27 31
14. Şanlıurfaspor 27 27
15. Tuzlaspor 27 27
16. Adanaspor 27 27
17. Altay 27 15
18. Giresunspor 27 7
Takımlar O P
1. Arsenal 28 64
2. Liverpool 28 64
3. M.City 28 63
4. Aston Villa 29 56
5. Tottenham 28 53
6. M. United 28 47
7. West Ham United 29 44
8. Brighton 28 42
9. Wolves 28 41
10. Newcastle 28 40
11. Chelsea 27 39
12. Fulham 29 38
13. Bournemouth 28 35
14. Crystal Palace 28 29
15. Brentford 29 26
16. Everton 28 25
17. Luton Town 29 22
18. Nottingham Forest 29 21
19. Burnley 29 17
20. Sheffield United 28 14
Takımlar O P
1. Real Madrid 29 72
2. Barcelona 29 64
3. Girona 29 62
4. Athletic Bilbao 29 56
5. Atletico Madrid 29 55
6. Real Sociedad 29 46
7. Real Betis 29 42
8. Valencia 28 40
9. Villarreal 29 38
10. Getafe 29 38
11. Las Palmas 29 37
12. Osasuna 29 36
13. Deportivo Alaves 29 32
14. Mallorca 29 30
15. Rayo Vallecano 29 29
16. Sevilla 29 28
17. Celta Vigo 29 27
18. Cadiz 29 22
19. Granada 28 14
20. Almeria 29 13